kayıp ada ATLANTİS
- bettyboop8027
- 11 Ara 2014
- 2 dakikada okunur
Merhaba Arkadaşlar,
Bu gün yüzyıllar boyunca nesilden nesile anlatılan kayıp ada ATLANTİS'e bir göz atalım derim.
Gerçekten mitolojidede olduğu gibi bu tarz hikayeler beni çok etkilemiş ve meraklandırmıştır.
Atlantik Okyanusu’ndaki muhteşem efsanevi ada Atlantis, aralarından Eflatun’un da bulunduğu Antik Çağ’ın pek çok yazar ve düşünürünün eserlrinde anlatılmaktadır. Milattan yaklaşık 600 yıl kadar önce Atina’lı kanun koyucu Solon’a bir grup Mısırlı Rahip denizin ortasında bulunan fantastik bir krallıktan söz etmişlerdi. Bu rahipler, Solan’a bu krallığın 9.000 yıl kadar önce çok güçlü bir krallık olduğunu anlatmışlardı.
Eflatun’un anlatığı öyküde de Atlantis’in birbiri içine geçmiş bir kaç adadan oluştuğu söylenmektedir. Ortada bir su kanalıyla çevrili bir ada bulunmaktadır. Bu su kanalı da çemberimsi bir adayla çevrilmiştir. Tümü iç içe dokuz su ve dokuz da kara çemberi bulunmaktadır.
Atlantis hükümdarı, Yunan mitolojisinde Poseidon adı verilen deniz tanrısı Neptün’dür. Neptün burada karısı Cleito ile birlikte yaşamaktadır. Beş ikiz olmak üzere toplam on tane oğulları bulunmaktadır.Bu on erkek çocuktan Atlas adını taşıyan biri en ortada bulunan adanın kralı olur. Diğer dokuzu ise geri kalan çember şeklindeki dokuz adanın hükümdarı olurlar. Atlantis’in kralları ve halkı işte bu on çocuktan türemiştir.
Atlantis zengin ve müreffeh bir ülkedir. Atlantis kenti de kırmızı ve siyah taşlardan inşa edilmektedir.Kent çok güzel imar edilmiş,evleri belirli bir düzen ve uyum içinde yapılmaktadır. Evlerin çok güzel olmasına özen gösterilmektedir. Çatıları kırmızı bakırdan yapılmakta öyleki güneş vurduğunda hepsi prıl prıl parlamaktadır…Ortadaki ada en güzel inşa edilenidir.İki tane görkemli tapınağıyla gerçekten göz alıcıdır. Tapınaklardan biri Neptün ve Ceito’nun anısına yapılmıştır.Bu tapınağın çevresine altından bir duvar yapılmıştır. Yalnızca Neptün’ün anısına yapılan diğer tapınağın çevresinde ise gümüşten bir duvar bulunmaktadır. Çatısı ise fil dişinden, bakırdan altından ve gümüşten yapılmaktadır.
Bu kadar güzel inşa edilmiş ve bence çok yüksek kabiliyetlere sahip olan bu uygarlık kendi meziyetlerini farkedip Tanrıya olan inançlarını kaybetmeye ve sapkınlıklara başladığında her güzel şeyin olduğu gibi Atlantis’in bu altın çağının da sonu gelmiştir. Halk bu şaşaalı yaşam sonunda çok büyük bir yozlaşmaya uğradı. Bu yozlaşma sonunda disiplinlerini kaybettiler ve Atinalılar tarafından yenilmekten kurtulamadılar.
Ancak felaket bunlarla da bitmedi. Tanrılar Atlantisliler’in şımarıklığını daha büyük bir felaketle cezalandırmaya karar vermişlerdi. Ve bir gün ne olduysa oldu bir gece içinde okyanus bu dokuz çember şeklindeki adayı yuttu.
Bu olay hala gerçekliğine inanılamayan bir efsane olarak kalsa da tüm dinlerde mutlaka bahsi geçmektedir.
biraz siz de araştırın.Gerçekten enteresan şeyler bulacaksınız.

Comments